10 Şubat 2020
Genel

Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hâlihazırda 3 haberleşme uydusunun faaliyet gösterdiğini hatırlatarak, Türksat 3A, Türksat 4A ve Türksat 4B’nin 118 ülkede 3 milyar kişiye yayıncılık hizmeti verilebilme imkânı sağladığına dikkat çekti. Üretimi tamamlanan Türksat 5A’nın yılsonuna doğru uzaya fırlatılacağı bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: Türksat 5B’yi de önümüzdeki yıl uzaya gönderiyoruz. İlk yerli haberleşme uydumuz olacak Türksat 6A’nın tasarımı tamamlandı, mühendislik çalışmaları sürüyor. İnşallah bunu da 2022 yılında uzaya göndermeyi planlıyoruz. Böylece Türkiye, Dünya’da haberleşme uydusu üretebilen 10 ülkeden biri hâline gelmiş olacaktır.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda gerçekleştirilen Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nin açılış törenine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan ile çok sayıda davetli katıldı.

 

Bilgi ve İletişim Güvenliği Genelgesi yayımlandı

“Akıllı sistemlerle yapılan saldırıları püskürtmenin yolu, özellikle daha akıllı sistemleri geliştirmek ve kullandırmaktır.” ifadesini kullanan Erdoğan, siber saldırılara konvansiyonel sistemlerle veya yöntemlerle karşı koymaya kalkmanın, kurşunu kâğıtla durdurmaya çalışmak gibi olduğunu söyledi.

Teknolojiye hükmedenin her sisteme ve onu üreten, kullanan, saklayan her unsura nüfuz edebildiği bir döneme girildiğine işaret eden Erdoğan, bu amaçla Cumhurbaşkanlığı olarak Bilgi ve İletişim Güvenliği Genelgesi yayımladıklarını dile getirdi.

Erdoğan, kurumlar ve kamu görevlileri için bağlayıcı olan bu genelgenin tüm unsurlarıyla uygulanmasına önem verdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

Açılışını yaptığımız Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezimiz yılın 365 günü, günün 24 saati kesintisiz çalışacaktır. Burada yerli ve milli imkânlarla geliştirdiğimiz siber güvenlik sistemlerini kullanarak hem saldırıları engelliyor hem de önceden tedbir alıyoruz. Savunmadan iletişime, sağlıktan enerjiye, finanstan eğitime kadar tüm sektörlerdeki kritik kurum ve kuruluşlarımızda siber olaylara müdahale ekipleri oluşturduk. Bu ekipleri her geçen gün daha da yaygınlaştırıyor ve güçlendiriyoruz. Şu anda 1300 kurumumuzda yaklaşık 4000 uzmanla siber güvenlik faaliyetleri yürütülüyor. Bu ekipler, istihbarat paylaşımından güç birliğine kadar her alanda dayanışma içinde çalışıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siber savunmada yapay zekâ ve makine öğrenmesi tekniklerinin giderek önem kazandığına dikkati çekerek, “Bu doğrultuda ‘Kasırga’, ‘Avcı’, ‘Azad’ gibi uygulamalar geliştirdik. Ülkemize yönelik siber saldırıların pek çoğu işte bu ekipler ve uygulamalarla çok defa kimsenin haberi olmadan sessiz sedasız bir şekilde bertaraf ediliyor.” diye konuştu.

Nitelikli uzmanlar yetiştirmeyi ihmal etmiyoruz

Tüm bu çalışmalar aracılığıyla Türkiye’nin Global Siber Güvenlik Endeksi’nde Dünya’da 20’nci, Avrupa’da 11’inci sıraya yükseldiğini anlatan Erdoğan, Türkiye’nin, Almanya, İtalya, Belçika gibi ülkelerin önünde yer aldığı bu sıralamada daha da yukarılara tırmanmakta kararlı olunduğunu söyledi.

Erdoğan, siber güvenlik alanında milli hassasiyetlere sahip, nitelikli uzmanlar yetiştirmeyi de ihmal etmediklerini kaydederek, bunun için BTK Akademi’yi kurduklarını, eğitim dâhil herhangi bir ön şart aranmaksızın tüm gençlere açık akademide siber güvenlik ve 5G teknoloji başta olmak üzere sektörün nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti.

“Siber Yıldız” yarışmaları ile yetenekli gençleri keşfettiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

İnşallah ülkemizi siber güvenlikte Dünya çapında bir marka hâline dönüştüreceğiz. Mobil dönüşüm sürecinin en önemli unsurlarından biri de frekans kullanımının düzenlenmesi ve denetlenmesidir. Milli Monitör Merkezi’ni bunun için hayata geçirdik. Bu merkezde kablosuz haberleşme sistemlerine zarar veren her türlü kaçak ve zararlı sinyalleri kaynağında tespit ederek bunların önüne geçiyoruz. Haberleşme alanındaki faaliyetlerin ana kaynağı uzaydaki uydular hâline gelmiştir. Türkiye olarak uzay faaliyetlerimizi güçlendiriyor ve derinleştiriyoruz. Bu amaçla Türkiye Uzay Ajansını kurduk. Uydu pozisyonları ve frekans haklarımızla ilgili çalışmaları uluslararası kuruluşlar nezdinde yakından takip ediyoruz.

İnternet ve teknolojinin, insanların hayatını kolaylaştıran yönünün yanında, pek çok yeni tehditi de içinde barındıran bir alan olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

Bu bakımdan internetin sorumlu değil, sorunlu kullanımı giderek daha çok önemli hâle gelmeye başladı. Teknoloji bağımlılığı bu tehditlerden sadece biridir. Günümüzde teknoloji bağımlılığı sebebiyle adeta modern kölelere dönüşen yığınlarla karşı karşıyayız. Önce gençlerde başlayan teknoloji bağımlılığının artık, her kesimi kuşatıyor olmasını üzüntüyle takip ediyoruz. Hâlbuki biz baktığımızda modern köleler değil, teknolojiyi bilinçli kullanan özgür bireyler görmek istiyoruz. Aynı oda içinde dahi konuşarak değil, mesajla iletişim kuran insanların gerçek hayatla bağı giderek zayıflıyor. İnsanlarımızın gerçek hayatla bağlarını güçlendirecek çalışmaları desteklememiz, özendirmemiz gerekiyor.

Bir başka önemli sıkıntının ise siber zorbalıkların çeşitlenip artması olduğuna değinen Erdoğan, “Özellikle sosyal medya bu bakımdan tam bir çöplük, tam bir başıboş mecra hâline dönüşmüştür. İnsanların taciz edildiği, dolandırıldığı, onurlarının kırıldığı, linçe tabi tutulduğu, her türlü haklarının ihlal edildiği böyle bir sanal dünyaya asla teslim olmayacağız.” diye konuştu.

Kabus ikliminden çıkartmakta kararlıyız

Erdoğan, gerçek hayatta suç olan her şeyin, internet ortamında da aynı karşılığı bulmasının şart olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

Ülkemizi yalan haberin, iftiranın, hakaretin, tehdidin, dolandırıcılığın, provokasyonların adeta bir çığ gibi toplumumuzun üzerine çöktüğü bu kâbus ikliminden çıkartmakta kararlıyız. Daha 2007 yılında başbakanlığım döneminde, bu konuda gereken önlemlerin alınmasını talep etmiştik. Ancak, aradan geçen bunca zamana rağmen henüz işe yarar bir hukuki ve teknik altyapı oluşturamadığımızı da üzüntüyle görüyoruz. Adalet ve İçişleri Bakanlıklarımızla, ilgili kurumlarımız tarafından bu çerçevede yürütülen hazırlıkların süratle neticelendirilmesini istiyoruz. Vatandaşlarımızı da özellikle çocuklarımızı korumak için güvenli internet hizmetlerinden daha çok faydalanmaya davet ediyorum.

Gençlerimizden faydalı içerikte öne çıkmalarını bekliyoruz

“Kopyala-yapıştır” mantığıyla içerik üretiminin ağırlıkta olmasının internetteki kirliliğin en önemli sebeplerinden birisi olduğuna işaret eden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

Hâlbuki bizim gerçekten üretken, kabiliyetli, cevval gençlerimiz var. Gençlerimizden internetin sağladığı imkânları en iyi şekilde kullanarak doğru ve faydalı içerik üretiminde öne çıkmalarını özellikle bekliyoruz. Bu çerçevede gençlerimizin internetten elde ettikleri bilgiyi, ürüne dönüştürerek hem kendileri hem de ülkeleri için faydalı sonuçlar ortaya koyma çabalarını destekleyeceğiz. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesinde bu doğrultuda elde edeceğimiz başarıların çok büyük katkısı olacaktır.

Teknolojinin insanlara sağladığı kimi kritik imkânların hakkını da teslim etmek gerektiğini belirten Erdoğan, “Son dönemde yaşadığımız afetlerde bu imkânlardan büyük ölçüde faydalandık. Yıkıntıların altındaki vatandaşlarımızla kurulan cep telefonu bağlantıları ve sinyal takipleri çalışmaların hızlı ve etkin şekilde yürütülebilmesini sağlamıştır.” dedi.

Ulusal Uyarı Sistemi ilgili kurumların kulanımına açılacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ulusal Mobil Uyarı Sistemi’nin hayata geçirilmesinin bu çerçevede atılan önemli bir adım olduğunu dile getirerek, konuşmasına şöyle devam etti:

Ulusal Uyarı Sistemi ile gerektiğinde ülkemizdeki tüm kullanıcıların cep telefonlarına bir saat içinde mesaj gönderebilecek bir altyapı oluşturduk. Elbette bu sistemi sadece belirli bölgelerimize, belirli illerimize, belirli ilçelerimize göre sınırlandırarak da kullanabiliyoruz. Afetlerde ve her türlü acil durum hâllerinde bu sistemden göndereceğimiz mesajlarla vatandaşlarımızı ikaz edebilecek, bilgilendirebilecek, yönlendirebileceğiz. Yakında bu sistemi inşallah ülkemizdeki ilgili kurumların kullanımına açıyoruz.

Türkiye’nin maziden atiye kurmuş olduğu köprüde dijital dünya çok önemli bir yere sahip hâle gelmiştir. Karşımızdaki hakikatleri sırtımızı dönemeyeceğimize, dünyanın akışını tersine çeviremeyeceğimize göre geleceğe bakacağız. Milletimiz tarihin her döneminde devrin yeniliklerini, gelişmelerini, bilim ve teknoloji birikimini en güzel şekilde değerlendirmeyi bilmiştir. Bugün de aynı başarıyı göstereceğimizden ben şüphe duymuyorum. Nitekim teknoloji altyapısında siber saldırılara kadar bu alanda geldiğimiz yeri sizlerle paylaştık.

İnşallah önümüzdeki dönemde her alanda olduğu gibi bilgi ve iletişim teknolojilerinde de Türkiye’yi Dünya’nın en önde gelen ülkeleri arasına sokacağız. Yüksek teknolojiye dayalı ürünler tasarlayan, geliştiren, üreten ve tüm Dünya’ya satan bir Türkiye için hep birlikte çalışacağız.

Açılışı yapılan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, projede emeği geçenleri tebrik etti.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın okuduğu duanın ardından merkezin açılışı gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurdele kesimi sırasında “Bu güzel hizmet kurumu iletişim dünyamıza hayırlı, mübarek olsun.” dedi.