20 Haziran 2025
Uydu

Takım uydu ekosisteminin geleceği, sektör temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen "Bağlantısallığın Yeni Çağı Forumu"nda ele alındı.

Türksat’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Forum, Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirildi. Etkinliğin “Takım Uydular (LEO/MEO) Ekosistem, Uygulamalar ve Geleceğin Bağlantısı” başlıklı ikinci oturumu, Türksat Genel Müdür Yardımcısı Selman Demirel’in moderatörlüğünde düzenlendi.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı Uzmanı Deniz Kanyar, panelde yaptığı konuşmada, takım uydu sistemlerinin yerli ve millî imkânlarla geliştirilmeye çalışıldığını belirtti. Kanyar, teknolojik bağımsızlık ve tedarik zinciri güvenliğinin bu alandaki temel stratejiler arasında yer aldığını ifade ederek, konsept gereği çok sayıda uydunun fırlatılması ihtiyacının ülkelerin kendi fırlatma sistemlerini geliştirmesini daha önemli hâle getirdiğini vurguladı.

Takım uyduların yalnızca bölgesel değil küresel hareket kabiliyetine sahip olduğuna işaret eden Kanyar, “Takım uydular sadece kendi bölgemizde değil, dünyada da dolaştığı için, dost ve müttefik ülkelerle iş birliği yaparak, bunları da geliştirmek önemli bir faktör olacaktır.” dedi.

Haberleşmenin yanı sıra istihbarat, keşif ve gözetleme uydularının da önem taşıdığını belirten Kanyar, maliyet etkin çözümler için özel sektör ve kamu iş birliğinin gerekliliğine dikkat çekti.

-“LEO Sistemlerinde Regülasyonlar Devam Ediyor”

Türksat Uydu Teknolojileri Direktörü Veli Yanıkgönül, alçak yörünge uydu sistemleri (LEO) için küresel bir ağ ve çok sayıda uydu gereksiniminin altını çizdi. Bu sistemlerin büyük bütçelerle kurulan, genellikle kapalı yapılar olduğuna değinen Yanıkgönül; yer sabit uydu sistemleri (GEO) için regülasyonların yıllar önce oturtulduğunu, ancak LEO sistemlerinde düzenleme süreçlerinin hâlen sürdüğünü kaydetti.

Geniş bant hizmet sunan başlıca aktörlerin ABD ve Çin merkezli olduğuna dikkat çeken Yanıkgönül, “Bu büyük oyuncularla aynı şekilde oyunun içinde kalmaya çalışan ülkeler ve bölgeler de var. LEO uydu sistemlerinde daha geniş bir iş modeli ve daha küresel bir yaklaşım ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye'nin Yakın Yörüngede Güçlü Altyapısı Var”

Plan-S Baş Teknoloji Müdürü (CTO) Gökmen Cengiz, yakın yörünge çalışmalarının zorluklarına değinerek, bu alanda önemli ölçüde takım uydu fırlatılması gerektiğini belirtti. Bu uyduların maliyetlerinin oldukça yüksek olduğunu vurgulayan Cengiz, şirket olarak dikey entegre bir yapıda faaliyet gösterdiklerini aktardı.

Kuruluşlarından bu yana uçuş tarihçesi kazanmak amacıyla alt sistemleri kendi bünyelerinde geliştirdiklerini anlatan Cengiz, “Seri üretime uygun modüler bir üretim altyapısı kuruldu. Türkiye’nin yakın yörüngede güçlü faaliyet gösterebilecek altyapısı var.” dedi.

“Sistemlerimiz Aktif Şekilde Kullanılıyor”

Roboteye Üst Düzey Yöneticisi (CEO) Ferit Çakıcı ise şirketlerinin millî ve akıllı gözetim sistemleri geliştirdiğini ifade etti. Bu sistemlerin merkezinde yapay zekânın yer aldığını söyleyen Çakıcı, özellikle ulaşım ve haberleşme imkânının kısıtlı olduğu bölgelerde yapay zekâ destekli donanımlarla bilgi topladıklarını ve bu verileri uydu haberleşmesiyle merkeze aktardıklarını belirtti.

Çakıcı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bizim temel olarak kullandığımız uygulama alanı bu. Bunun yanında sınır güvenliği, göçmen takibi, kritik binaların kontrolü, güvenliği ve doğal yaşamın takibi gibi çeşitli uygulama alanlarımız da var. Bu açıdan bakıldığında da aslında güçlü bir uygulama alanına çalışmalarımız bulunuyor. Mevcut durumda bizim sistemlerimiz aktif şekilde kullanılıyor.”