08 Ocak 2025
Genel

Türksat Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, “Sanayide Gelecek Buluşmaları”nda yaptığı konuşmada dünyada yaşanan teknolojik gelişimin ve dijital dönüşümün geldiği noktayı değerlendirerek, “Teknolojik gelişmeler ve ekonomik dönüşüm birbirini tetikleyen şeyler. Dünyayı teknoloji şekillendiriyor ve ekonomi de bununla dönüyor.” dedi. Atalay, yakın zamanda 6G teknolojisi ile herkesin ve her şeyin birbirine bağlı olacağı bir döneme girileceğinin altını çizerek, “Bu da karasal ile birlikte uydu iletişiminin de devreye gireceği anlamına geliyor.” diye konuştu.

Türksat Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, Sanayi Genel Müdürlüğü ev sahipliğinde gerçekleştirilen Sanayide Gelecek Buluşmaları’nda konuştu. Atalay, dünyanın büyük bir dönüşüm döneminden geçtiğini ve dijital dönüşüm adı verilen bu değişim kapsamında dünyada iş yapış şekillerinden yaşam tarzına kadar kökten bir dönüşüm yaşadığını söyledi. Dijital dönüşümün merkezinde özellikle teknolojik gelişmenin ye aldığını anlatan Atalay, ünlü satranç ustası Garry Kasparov’u yenen Big Blue isimli bilgisayardan 100 kat daha kuvvetli bilgisayarların artık insanların ceplerinde taşındığını anımsattı. Atalay, “Gelecekte nereye gideceğimizi bile kestirmekte zorlandığımız bir dönemdeyiz. Ancak gelecek düşündüğümüzden daha hızlı geliyor. Bilgi toplumundan süper akıllı toplum denilen toplum 5.0 evrenine ulaştık. Bu toplumun en temel niteliği teknolojiyi çok yoğun kullanan, hatta içinde yasayan bir toplum olması. İnsanlık evriliyor. Bu anlamda yaşanan gelişmeler de mega eğilimleri yanında getiriyor. Şu anda bu trendler, eğilimler 8 başlık altında toplanıyor. Nüfus artışı ve bunun sonucunda hızlı kentleşme geliyor. Bunu takiben tüketim artıyor ve teknolojik taleplerde yaşanan artışla birlikte dijital dönüşüm geliyor. Bakınız, şu an öyle bir dönemdeyiz ki cep telefonuna sahip insan sayısı, diş fırçasına sahip insandan fazla. Bunu daha sonra global bağlanabilirlik, çevresel yıkım ve varlık eşitsizliği takip ediyor.” dedi.

“Teknolojik Gelişmeler ve Ekonomi Birbirini Şekillendiriyor”

Genel Müdür Atalay, Ekonomist dergisinin yaptığı araştırma kapsamında her bin yılda bir ekonomik merkezin batıdan doğuya, doğudan da batıya kaydığını ifade ederek, tekrar Çin’in ekonomik merkez olduğu döneme gelindiğini vurguladı. G7 ülkelerinin gelişmekte olan E7 ülkelerinden 1995 yılında ekonomik anlamda iki kat daha güçlü olduğunu kaydeden Atalay, 2015 yılında G7 ve E7 ülkelerinin eşitlendiğini, bugün ise E7 ülkelerinin lehine döndüğünü anlattı. Atalay, “2040 yılına kadar ise E7’lerin G7 ülkelerinin iki katı ekonomik güce ulaşması bekleniyor. Keza bakınız, 2005 yılında dünyanın en büyük şirketleri petrolle uğraşanlar ve bankalardan oluşuyordu. Şimdi ise ilk 5’i bilişim firmaları oluşturuyor. Teknolojik gelişmeler ve ekonomik dönüşüm birbirini tetikleyen şeyler. Dünyayı teknoloji şekillendiriyor ve ekonomi de bununla dönüyor.” ifadelerini kullandı.

“Verimize Sahip Çıkmalıyız”

Atalay, teknolojik gelişmelerle birlikte araçların da yapısının değiştiğini ve artık arabalardan uçaklara kadar tüm araçların da bilgisayar hâline geldiğini ifade etti. Türkiye’nin 5. Nesil Yerli ve Millî Savaş Uçağı Kaan’ın yapımı sırasında mekanik bir üründen çok uçan bir bilgisayar hâline geldiğini belirten Atalay, “Artık her şey mekanik yapıdan elektromekanik hâle geçiyor. Bunların hepsi inanılmaz oranda bir veri birikimine neden oluyor. Bu veri tahmin edilemez bir değer. Ama işlerseniz. Yoksa güvenliğin sağlanması, işlenmesi, depolanması bir dert olur. Ama işlerseniz, en büyük değer. Bu nedenle biz de verimize sahip çıkmalıyız.” diye konuştu.

“Her Şeyin Birbirine Bağlı Olduğu Döneme Giriyoruz”

Atalay, telekomünikasyon şebekelerinde erişim teknolojilerinin mobile kaydığını belirterek, her 10 yılda bir telekomünikasyon yapısının yeni bir teknoloji ile geliştiğini anlattı. Her 10 yılda bir yaşanan evrilme ile performansın 10 kat arttığını ifade eden Atalay, “Ancak şunu da söyleyebiliriz ki 4G’ye kadar telekomünikasyon, haberleşme ihtiyacını karşılıyordu. 4G sonrasında daha çok endüstri için kullanılıyor. Artık iletişim altyapısında robotik sistemler, üretim sahaları için hayati öneme sahip. Yakın zamanda, 5 yıl sonra da 6G ile ‘Connect World’ gibi olacak. Artık herkesin ve her şeyin birbirine bağlı olduğu bir döneme gireceğiz. Bu da karasal ile birlikte uydu iletişiminin devreye gireceği anlamına geliyor. Yakın Yörünge uyduları ile birlikte Türksat’ın uydularının kullanımı da olacak. Türksat uyduları yaklaşık 36 bin kilometre uzaklıkta jeosenkron uydular. Bizim uydularımız tek bir yerden dünya ile birlikte dönüyor. Yakın yörüngede ise bağımsız olarak dönen binlerce uydu gerekiyor. Hem karasal altyapı hem de uydular ile birlikte canlı, cansız her nesne birbirine bağlanacak.” dedi.  

Veri İşleme Kapasitesi Artıyor

Türksat Genel Müdürü Atalay, nesnelerin birbirine bağlanması ile ortaya çıkacak verinin de işlenmesi gerektiğini vurguladı. Ancak teknolojik gelişmeler ile veri işleme kapasitesinin arttığını kaydeden Atalay, “1980’lerde 8086 yapısına sahip bilgisayarlardaki 10 bine yakın transistör, bugün 80 milyar transistöre çıktı. Bu gelişme veri işleme kapasitemizi de artırıyor. Mevcut makinelerin kapasitesi böcek mertebesinde. Yakında fare beyni mertebesine ulaşacak. Ama çok uzak olmayan bir zamanda insan beyni mertebesine ulaşacak. Önümüzdeki 10 yılda da her şey bağlantılı hâle gelecek. Artık makinelerle insan beyninin hepsinin birbiri ile iletişeceği bir döneme giriyoruz.” diye konuştu.

Enerji İhtiyacı

Atalay, yaşanan değişim ile birlikte iş yapma biçiminin de değiştiğini anlatarak, son dönemde yaşanan olayların insanların beklenti, tutum ve davranışlarını da değiştirdiğini kaydetti. Yeni dönemde insanları zamandan ve mekândan bağımsız bir iş yeri ortamı beklediğini belirten Atalay, “Uzaktan çalışma başladı. Bunun altyapıları ve sistemi var. Eksikleri de var ama trend bu yönde. Ofisler de yavaş yavaş boşalacak. Çünkü 9-5 çalışma dönemi bitiyor. Artık yönetici dönemi sona eriyor, lider dönemi başlıyor. Bu teknolojik değişim sonucunda yenilenebilir enerji dönemi başladı. Çünkü çok fazla enerjiye ihtiyaç duyuluyor. Sadece veri merkezi için çok büyük enerji lazım. Bu nedenle şirketler enerji yatırımlarına başlıyor.” dedi.

“Yapay Zekâ Dönemi Başladı”

Yapay zekâ döneminin de başladığını kaydeden Atalay, bu alanda yaşanan gelişmelerle bilgi ve iletişim alanında da ciddi ilerlemelerin yaşanacağını söyledi. Atalay, “Şu anda birinci aşamasındayız. Bu aşamada tabii bu gelişmenin daha birçok boyutunu düşünmemiz gerekiyor. Hukuki boyutu gibi... Daha mekanizmalar tam oturmadı. Ancak gideceğimiz yer, inanılmaz bir yer. İkinci aşamada insana eş değer yapay zekâ, üçüncü aşamada ise insandan da üstün bir yapay zekâ dönemi. Şu anda bile yapay zekâ çok değişik alanlarda kullanılıyor. Birçok alt teknolojinin bir araya geldiği bir sistem. Artık program yazma bile bugün yapay zekâya geçti. Yazılımcı dönemi, bugün bitti. Bunların sonuçları olacak ve eğitim politikalarından endüstriye kadar birçok şey değiştirilmek durumunda kalacak.” diye konuştu.  

“Siber Güvenlik, Millî Güvenliğin En Temel Unsuru”

Genel Müdür Atalay, teknolojik değişimin önündeki engelin siber güvenlik olduğunu vurgulayarak, siber güvenlik tehditlerinin dijital altyapıların kullanımının artmasına bağlı olarak her geçen gün artmaya devam ettiğini söyledi. Bu tehditlere karşı savunma hattının dayanıklılığının artırılmasının ve siber olaylara müdahale kabiliyetlerinin geliştirilmesinin son derece kritik bir konu olduğunu belirten Atalay, “Siber güvenlik artık millî güvenliğin en temel unsuru. Hatta ABD Homeland Security’e göre nükleer savaştan sonra en büyük tehlike siber savaş. Bu nedenle siber güvenlik kapsamı çok genişledi. Bilginin güvenliğinden şebeke güvenliğine ve hatta uygulama güvenliğine kadar savunmanın sağlanması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Konuşmanın ardından Sanayi ve Teknoloji Genel Müdürü Prof. Dr. İlker Murat Ar, Türksat Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay’a teşekkür etti. Genel Müdür Atalay’ın tüm katılımcılar ile birlikte aile fotoğrafı çekilmesinin ardından program sona erdi.